İmâm-ı Rabbânî Hazretleri buyurdu ki:
“Teheccüd namazı da bu yolun zarûriyyâtındandır. Bir zaruret olmadıkça terk etmemeye gayret etmek lazımdır...
Gecenin sonunda uyanabilmek (o vakti ihya etmek) için, yatsı namazını kılıp faydasız şeylerle meşgul olmadan gecenin evvelinde hemen uyumak lazımdır."
Bu vakitte, istiğfar ve tevbe etmek, iltica ve tazarruda bulunmak, isyan ve günahlarını hatırlamak, noksanlarını, ayıplarını hatırlamak, âhiret azâbından ve ebedî azâbdan korkmak ganîmet bilinmelidir. Allâhü Teâlâ’dan af ve mağfiret istemeli ve yüz defa “Estağfirullâhe’l-azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyu’l-kayyûm ve etûbu ileyhi sübhânehû” kelimelerini kalben teveccüh ederek diliyle söylemelidir.
Bu istiğfarı ikindi namazını kıldıktan sonra da (abdestli veya abdestsiz) yüz defa aynı şekilde hiç ihmal etmeden söylemelidir. Hadîs-i şerîfte “Amel defterinde çok istiğfâr bulunan kimseye müjdeler olsun!” buyrulmuştur.
Eğer kuşluk namazını kılmak mümkün olursa, bu çok büyük bir nimettir. İki rek’at bile olsa, devamlı olarak bunu kılmaya gayret etmelidir. Kuşluk namazı, teheccüd namazı gibi en fazla on iki rek’attir. Vaktin ve hâlin îcâbına göre kılınanı da ganîmettir.
Her farz namazdan sonra Âyetü’l-kürsî’yi okumağa gayret etmelidir. Hadîs-i şerîfte “Kim her farz namazdan sonra Âyetü'l-kürsî'yi okursa, cennete girmesine yalnız ölüm mâni olur.” buyrulmuştur.
Yine beş vakit farzdan sonra otuz üç kere ‘Sübhânellâh’, otuz üç kere ‘Elhamdülillâh’ ve otuz üç kere de ‘Allâhü Ekber’ deyip aded yüze tamam olması için de bir kere ‘Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve alâ küll-i şey’in kadîr’ denilmelidir.
Yine her gün ve gece yüz defa “Sübhânallâhi ve bi-hamdihî” demeye devam etmelidir. Zira bunda çok büyük sevab vardır.”
(Mektubât-ı İmâm-ı Rabbânî, 3/17)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder